Bayideki gazete yerini sanal gazeteye mi bırakıyor?

Medya sektörüne yönelecek gençlerin dikkatine

Ülkemizde son yıllarda giderek artan işsizlik etkisini fazlasıyla gösteriyor. Özellikle belli başlı sektörlere yönelik çalışma isteği bu sürecin yaşanmasına sebep oluyor. Yine bu bağlamda özellikle medya kuruluşlarının artmasıyla ve buna paralel olarak çok sayıda artan iletişim fakülteleri birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Özellikle son zamanlarda medya sektörünün cazip gelmeye başlaması, çok sayıda kişiyi bu alana yöneltiyor. Buna bağlı olarak da iletişim fakültesini tercih eden kişi sayısının ciddi rakamlara ulaştığı görülüyor. Bu durum da beraberinde çok sayıda mezunun işsiz kalma sürecinin içerisine dahil olmasına neden oluyor. Yaşanan bu zorlu koşullarda medya sektörünün günümüzde nasıl işlediğiyle ilgili önemli soruları da beraberinde getiriyor.

Medyada işsizlik giderek artıyor mu?

Ülkemizde gelişen teknolojiyle beraber medya sektörü hızlı bir değişim içerisine girmiştir. Bu bağlamda özellikle radyo televizyon etkisini fazlasıyla arttırırken gazeteciliğin de etkisini geçmişe oranla ciddi düzeylerde yitirdiği gözlemlenmiştir. Yine bu yönde çalışacak kişiler de bu durumdan ciddi oranda etkilenmişlerdir. Bu sektöre girecek kişilerin örneğin gazetede çalışacaksa umduğunu bulamadığı görülüyor. Ya da radyo televizyon gibi değişimi fazlasıyla hisseden bünyeler içerisinde girmek zor bir hal alırken, bu sektörün bir de önemli kuruluşlarında çalışmak daha da güçleşir bir hale dönüşmüştür. Özellikle artan talep ve buna bağlı olarak yaşanan yoğun rekabet ortamında çalışmak için önemli kriterleri göz önünde bulundurmaları gerekir. Çünkü bu alan özel bir sektör olduğu için çetin bir mücadele gerektiriyor. Bu yaşanılan süreçleri daha iyi anlayabilmek için bu alanda çalışmış ve bu sektörün zorluklarını yaşamış kişilerin düşüncelerini ele almak çok etkili olacaktır.

Medyanın çalışanlarından bu sektörle ilgili önemli ipuçları

Medyanın farklı pozisyonlarında çalışan kişilerin düşünceleriyle; medya sektörünün düzenini ve özellikle de medya ile ilgili konular üzerinde nasıl bir işleyişin olduğunu anlamak daha da kolay oluyor. Bu yönde Ajans Press Group’da Kurumsal İletişime bağlı olarak Sosyal Medya Uzmanı olarak çalışan Seval Temel ve Sakarya Gazetesi İstihbarat Şefi Çağlar Özyazıcı medya sektörüne yönelik birçok konuyla ilgili düşünlerini paylaştılar.

                       Sektörün gidişatı ile ilgili önemli detaylar

Ajans Press Group’ da Kurumsal İletişime bağlı olarak Sosyal Medya Uzmanı olarak çalışan Seval Temel öncelikli olarak sektörün gidişatı ile ilgili önemli bilgiler aktardı. Temel; ‘Sektör iş anlamında çok durağan öncelikle, iş bulamıyorsan sabırlı ol vazgeçme diyebilirim. Ama iş bulduğunda da para alma sıkıntısı yaşayabilirsin. Ben yaşadım. Çünkü fazlasıyla. Onun dışında gerçekten bu işi yapmak isteyen bu işin peşini bırakmasın. Ben Sakarya'dan kalkıp İstanbul'a geldim. Akrabalarımda kalarak burada çalışmaya başladım. Hala öyle yapıyorum çok zor günler yaşıyorsun. Ama vazgeçmezsen bir şeyler yoluna giriyor.’ diyerek düşüncelerini paylaştı.

Özyazıcı’ dan gazete bitiyor iddiası

Medyanın bir diğer önemli çalışanlarından Sakarya Gazetesi İstihbarat Şefi Çağlar Özyazıcı’ da yine sektörün gidişatına farklı bir bakış açısı katarak düşüncelerini paylaştı. Özyazıcı özellikle çalıştığı bölümden de kaynaklı olarak gazeteciliğin gidişatına yönelik çarpıcı düşünceler aktardı. Bu yönde Özyazıcı; ‘İş artık teknolojiye doğru gidiyor. Gazete kağıdı daha ne kadar devam eder, tahminim 10 yıl daha anca devam eder gibi görüyorum. Çünkü gazete okuma alışkanlığı git gide azalıyor. Artık herkes gazeteleri internetinden, telefonundan, bilgisayarından okuyor. 10 yıl sonra her şey dijitale dönebilir. Televizyonculuk bitmez. Ayrıca son zamanlarda internet haberciliği artıyor. İlerleyen yıllarda internet haberciliğine bazı kriterler de getirilebilir. Çünkü her isteyen bir internet sitesi açıp bir şey yazabiliyor. Sıkıntı oldumu hemen silinebiliyor. Buna da bu yüzden bir kriter getirilebilir.’ diyerek bu konuda ki düşüncelerini aktardı.


Temel özellikle medya sektöründe her zaman var olan düzensiz çalışma saatleri ile ilgili önemli yorumlarda bulundu. Bu konuda Temel; ‘ bu sektörün herhangi bir alanında çalışacak biri esnek saatlere uygun olmalı zaten. Telefonunu mailini her dakika kontrol etmelisin bir kere, çünkü her an her şey olabilir. Hafta sonu çalışırsın, akşam geç saate kadar çalışırsın bunlar sürekli değişen şeyler. Hareketlilik içinde enerjisi olmayan birinin özel sektörde çalışması çok zor.’ diyerek bu konu hakkında görüşünü aktardı.

Özyazıcı; ‘haberin nerden çıkacağını kestiremezsin’.

Özyazıcı ise özellikle kendi alanı olan gazetecilikle ilgili önemli bir ipucunu da paylaştı. Özyazıcı’ ya göre gazeteci her zaman tetikte olmalı ve sürekli ekipmanı ile hazır halde gezmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu konuyla ilgili olarak Özyazıcı; ‘gazeteci her zaman makinesini yanında taşımalıdır. Ama şimdi günümüzde akıllı telefonlar var, çok akıllılar yani. Makinen olmasa bile bu telefonlarla bile çekebiliyorsun. Eskiden tabi böyle bir imkan yoktu. Haberin nerde ne zaman çıkacağı belli olmaz bunun için gazeteci her zaman ekipmanını yanında taşıması gerekir. Her an bir şeyleri yakalayabilmek gazeteci için çok önemli.’ diyerek bu konuda ki önemli düşünceleri paylaştı.

Temel’ e göre; ‘donanımlı olmazsan sektörde ayakta durman çok zor’

        Temel bu sektörde rekabet ortamına bağlı olarak yaşanan süreci de değerlendirdi. Bu konuyla ilgili Temel; ‘rekabet çok fazla oluyor. Sektör bir kaygan zemin tutunabilirsen ne ala. Şanslı ve başarılıysan işin biraz daha kolay. Tabi burada asıl olan yeterince donanımlı ve atılgan olmak çok daha önemli. Buna sahipsen rakiplerinle rahatlıkla başedebilirsin. Şans da çok önemli bir faktör. Ben şanslı taraftaydım aslında, çünkü öyle rakiplerim olmadı. Olduysa da bu özelliklerimden dolayı farkında olmadım.’ bu açıklamalarıyla önemli değerlendirmelerini aktarmış oldu. Özyazıcı ise rekabet ortamını medya sektörünün gelişiminde çok önemli bir unsur olarak kabul ediyor. Özyazıcı ayrıca, rekabet ortamının güzel işleri getirdiği gibi birçok hatanın beraberinde yaşanmasına neden olduğu görüşü üzerinde duruyor. Bu yönde Özyazıcı; ‘ rekabet her sektörde olduğu gibi medya sektöründe de var. Özellikle rekabet her zaman daha iyiyi daha kaliteyi getirir. Rekabet olmazsa işin tadı da olmaz. Gazeteler de önceden  haber atlatma diye bir şey vardı. Artık o da çok zor oluyor. Çünkü internette sosyal medya diye bir şey var, bütün haberleri görebiliyorsun. Bunun için biraz daha özel haber yapmak lazım. Sadece kendinizde olan bir haber yaptığınız zaman bir adım daha öne geçiyorsunuz. Özellikle son zamanlarda ben Eskişehir’ de bakıyorum, çok internet sitesi açıldı ve bunlar arasında çok büyük bir rekabet var. Haberi önce kimin gireceği arasında çok büyük bir hız oluyor. Bu durum da beraberinde hataları getiriyor. Haberi çabuk girme telaşından yanlış girildiği oluyor. Böyle şeyler rekabet ortamında sıklıkla yaşanıyor ve genel olarak bu süreç önemli sıkıntılara neden oluyor.’ diyerek bu yönde ki düşüncelerini belirtti.

Temel ve Yazıcı’ dan sektöre yönelecek gençlere özel tavsiyeler

Son olarak da Temel ve Özyazıcı bu sektöre girmek isteyen gençlere önemli önerilerde bulundular. Bu konuda ilk olarak Temel; ‘ İşe girmeden ya da sektöre dahil olmadan beklentilerini çok yüksek tutmasınlar. Çünkü  hem maddi hem manevi anlamda büyük hayal kırıklığı yaşayabilirler. Emek sömürücülüğü maalesef çoğu yerde var. Kısa sürede bunları tecrübe ettim. Ayrıca, bence okurken bir şeylere dahil olmak ya da bir yerlerde staj yapmak çok önemli.’ bu düşünceleriyle sözlerini sonlandırdı. Yine bu konuda Özyazıcı’ da çok önemli açıklamalarda bulundu. Özyazıcı; ‘ bu işi severek yapmaları lazım. Bu koşullarda bu işi sevmeden gazetecilik, televizyonculuk yapmak gerçekten çok zor. Zahmetli, meşakkatli bir iş. Bu işi severek yapıyorlarsa ve başarılı olurlarsa da bir yere gelirler. Onun haricinde doğru, dürüst ve tarafsız olmaları lazım. Kalemini satmaması lazım.’ bu önemli düşünceleriyle sözlerini bitirdi.